Atlar, dünya üzerindeki en güzel, en hisli, en asil canlılar olmalarının yanı sıra insanoğlunun da tarih boyunca en yakın dostlarıdır. Tarih boyunca hep insanlarla birlikte yaşayan ve insanlık tarihinin dönüm noktası kabul edilen zamanların hep içerisinde olan atlar, ne yazık ki günümüzde eski değerlerini göremiyorlar.
İlk evcilleştirilen hayvanlardan birisi olan atlar, tarih içerisinde insanlığın en yakın dostu olarak çok farklı şekillerde karşımıza çıktılar. Atlar, tarih boyunca insanın ulaşım, tarım ve bunlar gibi pek çok ihtiyacını karşılamıştır. Binlerce yıl boyunca insanların ulaşım ihtiyacını karşılayan atlar tabiri caizse adeta uzağı yakın ettiler.
Diğer evcil hayvanlarla kıyaslandığında insanlara karşı çok daha derin bir sadakat ve sevgi ile bağlı olan atlar, insanlığa bıraktıkları derin sevgi izleriyle pek çok kültürün içerisinde bir motif olarak yer alır. Zaman içerisinde insan hayatındaki üstlendiği rolleri yavaş yavaş kaybeden atlar, günümüzde genellikle eğlence ve spor amaçlı beslenmektedir.
Tarih boyunca insanlara yaptığı hizmetler ve katkılar göz önüne alındığında insanlığın en yakın dostu olan atlar, çok hisli canlılar olmasının etkisiyledir ki son derece narin hayvanlardır. Düzenli ve dikkatli bakılmadıklarında hızlı bir şekilde hastalanabilirler. Bu nedenden ötürü beslenmeleri ve bakımı içersinde pek çok ayrıntı barındırır.
İlginizi çekebilir: Barınaklara Yardım Etmek İçin 9 Basit ve Etkili Yol
Mutlu Son
Havyanseverlerin haklı mücadelesi, sonunda galip geldi ve atların da bir cana sahip olduğu herkes tarafından kabul edildi. Kimileri için bu önemsiz bir olay olarak görülse de atların olumsuz koşullardan kurtulması biz hayvanseverler için son derece önem teşkil eden bir olaydır.
16 Ocak 2020 tarihinde İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından alınan karara göre İstanbul’un Adalar ilçesinde faaliyet veren 277 fayton, İBB tarafından satın alındı. Bu olay ile özgürlüğe kavuşan atlar, veteriner kontrolünde olacak şekilde, Tarım ve Orman Bakanlığı’na bağlı doğal yaşam alanlarında, hayatlarını huzurlu ve daha yaşanabilir koşullarda sürdürecekler.
PetSurfer ekibi olarak, atların olumsuz koşullardan kurtulmasında ve özgürlüğe, huzura kavuşmasında emeği geçen herkese teşekkür ederiz. Bu olayı bu derece önemli kılan “insan ruhunun bir parçası, hayvan sevgisini tatmadan uyanmaz” öğretisidir. Unutmayalım ki iyi insan olmak hayvan sevmekten geçer.
İlginizi çekebilir: Hayvan Hakları Yasa Taslağı Yolda
Dünyanın merkezinde insanlık dramı
İstanbul, tarih boyunca pek çok medeniyete ev sahipliği yaptığından dolayı dünya tarihi açısından oldukça büyük bir öneme sahiptir. Bu tarihi mirasın yanı sıra bir de doğal güzelliğiyle göz dolduran İstanbul, turizm denildiğinde akla ilk gelen şehirler arasındadır.
Eski İstanbul’un kültürel ibareleri olarak da görülen faytonlar 19. Yüzyıl’da oldukça yaygın olan taşıma araçlarıydı. Zaman içerisindeki teknolojik değişmelere rağmen turizm amaçlı olarak belirli bölgelerde devam eden fayton kullanımı, zaman içerisinde oldukça değişti.
Tarih içerisinde aldıkları roller değişen atlar, İstanbul’un turizm merkezlerinden olan Adalar ilçesinde fayton çekmekte kullanılmaktaydı. Uzaktan bakıldığında her ne kadar normal bir durum gibi gözükse de bu fayton sahipleri bir anlamda iyi niyeti suiistimal ettiler.
Tüm canlılar da olduğu gibi atlar da yorulurlar ancak bu fayton sahipleri etik dışına çıkarak daha fazla para kazanmak için harika canlılar olan atları adeta bir robot gibi çalıştırmaya kalktılar. Ancak tıpkı sahipleri gibi bir cana sahip olan atlar ne yazık ki onlara itaat etmekten fazlasını yapamıyorlar.
Atlara İhanet
Atlar, insanlığa binlerce yıldır katkıda ve hayati yardımlarda bulunan canlılardır. Bu önemli durumu unutan bazı insanlar etik dışına çıkarak onların canlarını ve ihtiyaçlarını hiçe sayarak, insanın vefasızlığını ve para hırsını ortaya koymuştur. Bu duruma kayıtsız kalmayan, hayvanlara değer veren insanların mücadelesi sonucunda bu durum değişmiştir.
Dünyanın pek çok yerinde kullanılmaya devam eden faytonlar, İstanbul’dakinden farklı olarak belirli çalışma koşullarına sahiptir. İstanbul’da farklı olarak tüm gün Büyükada gibi keskin yokuşlara sahip bir konumda hiç dinlenmeden ve yetersiz beslenerek çalışan atların durumu oldukça kötüdür.
Faytonlarla dolaşmak, insanlar için her ne kadar keyifli bir durum olsa da atların da ihtiyaçlarını göz önünde bulundurmak oldukça önemlidir. Atların da canlarının olduğu bilincine sahip olmak ne yazık ki sadece iyi insanlara mahsustur.
Faytonlar, kültürel ve tarihi bir motif olarak turizme hizmet etseler de atlar için angarya bir durum olup, onlardan robot gibi performans bekleyen araçlardır. Fayton çeken atlar için daha iyi yaşam ve çalışma koşulları hazırlansa bile gelişen teknoloji göz önüne alındığında bu durumun da atlara karşı gereksiz bir eziyet olduğu rahatlıkla görülecektir.