Eğitim

Köpeğimizin Sosyalleşmesini Nasıl Sağlarız?

Köpeğinizin sosyalleşmesi demek, herkese mavi boncuk dağıtıp üzerlerine atlaması demek değildir. Her köpeği gördüğü zaman, onlara kuyruk sallaması, üzerine atlayıp oyun oynaması değildir. Bulunduğu her ortamda deli gibi ordan oraya koşturması değildir. Sosyalleşmek, bulunduğu ortama sahibiyle beraber uyum sağlayabilmek, yani adapte olabilmek anlamına gelmektedir. Yani bu şu demek oluyor, ben karşımdaki insandan zarar gelmeyeceğini anladığımda, içgüdüsel bir şekilde tetiklemediği zaman ben müdahale etmeyeceğim.  Bunun için de köpeğinize hiçbir zaman hedef göstermemeniz gerekiyor. Köpeğinize minimum miktarlarda müdahale etmelisiniz öncelikle. İnsanların sevmesine izin vermeniz gerekiyor ama sevecek olan insanlara da belirli bir noktada müdahale etmelisiniz.

Köpeğin sosyalleşmesini birçok farklı başlık altında değerlendirmek gerekiyor. 
1.    İnsan sosyalizasyonu
2.    Hayvan sosyalizasyonu
3.    Ortam sosyalizasyonu 


Hayvan Sosyalizasyonu

Hayvanlarla olan sosyalizasyonda ise şuna dikkat etmek lazım: Köpeğinizin, oynamasını bilen, sosyallik alanında sorun yaşamayan veya dış ortamlarda diğer köpeklerle saldırgan davranışlar sergilemeyen köpeklerle irtibat halinde kalmasını sağlayarak, bir araya getirerek işe başlayabilirsiniz. Bunun yanında köpeğiniz, karşıdaki bir köpekle oyun oynarken çok fazla kaçıyor, kendi içine kapanıyor ve sizin arkanıza saklanıyorsa; kuyruğunu altına alıp, kaçar pozisyonda yön değiştiriyorsa o an itibariyle oyundan uzaklaştırın. Köpeğiniz o zaman baskı altında hissediyordur, o anki konumundan ve boyutundan dolayı müdahale edemez ancak ileriki durumlarda, kendisi o boyuta ulaştığı zaman başka köpeklere o şekilde müdahalede bulunma veya baskı kurmak için saldırma ihtimalini göz önünde bulundurur.


Ortam Sosyalizasyonu

Köpeğiniz zaten yavru olduğu için, belli noktalarda ya çok sakin kalacaktır ya da çok çabuk sıkılacaktır. Çok çabuk sıkıldığı zaman da köpekleri çok fazla o ortamda tutmamanın faydası vardır. Yavruluk dönemlerinde özellikle çok gürültülü, baskın ortam, kalabalık, dip dibe insanların olduğu yerlerde bulundurmayın. Köpeğinizin hoşlanmadığı ortamlara asla sokmak için gayret göstermeyin. Sizin çok sevdiğiniz bir kafe-bar bile olsa; köpeğiniz ortamdan hoşlanmadığına dair sinyaller veriyorsa, (içe kapanıklık, havlama, fazla hareketlenme) o ortamdan muhakkak çıkın. Köpeğinizi alıştırmak için bu şekilde zorlamanın hiçbir anlamı yok, bunu yaparsanız büyüdüğünde bile bu tarz ortamlara girdiğinde tepki gösterecektir. Kalıcı bir travma noktasına dönecektir bu. Muhakkak ve muhakkak köpeğinizi tanımanız, dinlemeniz ve size vermiş olduğu sinyallere göre hareket etmeniz gerekiyor. Sonraki aşamada zaten köpeğinizi istediğiniz şekilde yönlendirebilme şansına sahip olacaksınız. Ama birinci öncelik köpeğinizi dinlemektir.

Köpek Eğitmeni

Burak Akın


İnsan Sosyalizasyonu

Her köpeğin –büyüdüğünde en korkulacak türlerden olsa dahi- yavruluk hali oldukça sevimlidir. Bir ortama girdiğinde herkesin, köpeği mıncıklayarak, orasını burasını sıkıştırarak sevme isteği gelir. Fakat bu tarz davranışlar, köpeklerin ileriki dönemlerinde farklı travmalara neden olabiliyor. Birincisi köpeğin nasıl sevilmesi gerektiğini sizin bilmeniz ve bunu da tanıdığınız-tanımadığınız köpeğinizi sevecek insanlara anlatmanız gerekiyor. İnsan sosyalizasyonu normal aşamada böyle başlar. Öncelikle köpeğinizin neresinden sevilmekten hoşlandığını ve hoşlanmadığını test etmeniz gerekiyor. Kafasından mı, gıdı altından mı, göbeğinden mi, kalça kısmından mı…

Köpeğiniz bazı bölgelerinin sevilmesinden hoşlanmayıp buna tepki gösterebilir. Kendi köpeklerimizden örnek vereyim, görev köpeklerini seçerken belirli testlerimiz vardır. Testlerimizden bir tanesi, köpeğin kalça bölgesine dokunuruz. Dokunma sırasında verdiği tepkiye göre, onun agrasyon veya dominantasyon seviyesini belirlemeye çalışırız. Köpek, ısıracak gibi dişlerini göstererek tepki veriyorsa, o köpekte dominant bir karakter vardır. Burada “benim kalça noktama dokunma” demeye çalışırlar. Çünkü köpekler kendi aralarındaki statü noktalarını birbirlerinin üstlerine çıkarak belirlerler. Büyüdükleri zaman da, arka kısmına yaklaşacak birilerine karşı hamle yapabilme ihtimalleri vardır. Bu nedenle özellikle yavru bir köpek sahiplendiyseniz, belli denemeler yapabilirsiniz. Birincisi, köpeğinizin dokunulmasından hoşlanmadığı yerlere, başkasının dokunmasına izin vermemeniz gerekiyor. İkincisi ise, köpeğinizin başkası tarafından aşırı derecede taciz edilecek kadar mıncırılmasına ve sıkıştırılmasına kesinlikle izin vermemeniz lazım. Köpeklerin gözünden değerlendirirsek; küçücük bir varlıksınız, kendinizden yaklaşık 3.5-4 kat büyük bir varlık tarafından baskı altına alınıyorsunuz. Karşınızdaki varlık bunu ne kadar sevgi ile yaptığını düşünse de, köpek kendi üzerinde bunu baskı ve saldırı olarak niteleyebilir. Bu sonraki aşamalarda insanlara karşı agrasyon tetiklemesine neden olabilir.

Related Posts

Kuşlarda Stres Belirtileri ve Başa Çıkma Yöntemleri

Kuşlar, çevresel değişikliklere ve diğer stres faktörlerine karşı hassas olabilirler. Bu sevimli dostlarımızın stres altında olup olmadığını anlamak, sağlıklarını korumak açısından oldukça önemlidir. Peki, kuşlarda stresin belirtileri nelerdir ve bu…

Kuşlarda Tüy Dökme Dönemi: Nedenleri ve Bakım İpuçları

Kuş sahipleri için tüy dökme dönemi, bazen endişe verici olabilir. Bu doğal süreç, kuşların sağlıklı tüylerini yenilemeleri için gereklidir, ancak bazı durumlarda normalden fazla tüy dökülmesi de olabilir. Bu yazıda,…

Amerikan Papağanları Özellikleri ve Bakımı

Papağanlar tartışmasız en güzel kuşların başında gelirler. Sadece güzellikleri ile değil, zekâları ile de insanları büyüleyen papağan familyasına mensup kuşlar aynı zamanda sosyal olmalarıyla da dikkat çeken canlılar. Bu göz…

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *