Sokakta yaşayan canlarımız ne yazık ki evlerde beslenen evcil hayvanlar kadar şanslı değil. Sokak hayvanlarının bizlere çok ihtiyacı var. Günümüzde hayvan hakları ile ilgili duyarlılığın artması ile birçok insan sokak hayvanlarını korumak ve onların yaşamlarını devam ettirmelerini sağlamak adına çaba gösteriyor. Ama başta hayvan severler olmak üzere pek çok insanın da sokak hayvanları ile ilgili çekinceleri bulunuyor. Bunun başlıca nedeni sokakta yaşam süren canlarımız hakkında yanlış bilinenler. İşte bu yanlış bilgiler ve sokak hayvanları ile ilgili gerçekler.
Sokak Hayvanları Hastalık ve Mikrop Taşır
İnsanların bağışıklık sistemi sokakta yaşamaya uygun olmadığı için sokak hayvanlarının da her türlü hastalığa yakalanabileceği yanılgısı yaygın. Sokakta yaşamak her canlı için zordur ama kedi, köpek ve kuş gibi canlılar zaten biz onları evcilleştirmeden önce de dış mekanlarda yaşam sürüyorlardı. Yani bu canlılar bizim düşündüğümüz gibi dayanıksız değiller. Dolayısıyla bizim duyarlı olduğumuz hastalıklara yakalanmaları pek de söz konusu değil.
Sokaktaki canların açık alanlarda yaşaması ve sokakta buldukları gıdalar ve yemek artıkları ile beslenmeleri insanlarda yanlış bir düşünceyi daha kamçılıyor; “sokak hayvanları mikrop taşır.” Aslında bu hayvanlar herhangi bir hastalık mikrobu taşısalar bile bir insana bu mikrobu geçirmeleri pek de olası değil.
Sokakta Yaşayan Hayvanlar Saldırgan Olur
Sokakta yaşayan kedi ve köpekler insanlara biraz da olsa yabani davranıyorsa emin olun bu insanlardan gördükleri kötü muamelenin bir sonucudur. Aslında evinize aldığınızda size hemen adapte olan kedi ya da köpek dışarıda hiçbir neden yokken size agresyon göstermez. Özellkle su ve mama ile onlara yaklaştığınızda bu hayvanlarla iyi bir ilişki kurmanız mümkündür. Kuşlar ise ürkek doğaları gereği insana kediler ve köpekler kadar sıcak davranmaz ve onlarla sıcak ilişki kurmaya yanaşmazlar. Ama onlar bile sevginin dilinden anlar.
Sokak Hayvanları Kendi Yiyeceklerini Bulur
Dışardaki canların beslenmesi konusunda da pek çok yanlış fikir mevcut. Sokakta yaşayan canlıların besin kaynaklarını düşündüğünüzde bu kaynakların aslında çok sınırlı olduğunu anlarsınız. Özellikle kış aylarında yiyecek bulmak kedi, köpek ve kuşlar için çok zor olabiliyor. Çöplerden ve insan atıklarından beslenen bu canlar biz onlara bir kap mama koymazsak yaşamaya devam edemiyor. Bu noktada özellikle et obur olan kedi ve köpekleri düşünmemizde fayda var. Bu hayvanların sadece ekmek artıkları ile beslenmeleri mümkün değil. Besin ihtiyacını gidermek için tavuk kemikleri ya da balık kılçıkları da çözüm olmaktan çok uzakta.
Sokak hayvanlarına bir katkı sunmak istiyorsanız sokağınızdaki belirli yerlere mama bırakmanız çok önemli. Bunun için Pet İhtiyaç’ın sokak hayvanları için oluşturduğu Dostluk Kumbarası hakkında bilgi alabilir, sitemizden verdiğiniz mama siparişleri ile sokaktaki canlarımıza can olabilirsiniz.
Hayvanlarının Yaşam Alanları Sokaklar Değil, Barınaklardır
Sokak hayvanları kontrolsüz şekilde üredikleri için sokaklarımızdaki hayvan sayısı her geçen gün artıyor. Bu artış hayvanların yaşamlarını daha da tehdit ediyor ve beslenmelerini zorlaştırıyor. Ama çözüm barınaklar değil. Ülkemizde hayvan barınaklarının sayısı oldukça sınırlı. Bu sınırlı sayı yeterince hayvanın barınaklarda muhafaza edilmesini önlüyor. Ayrıca bu barınaklara ayrılan ödeneklerin de yetersiz olması barınak şartlarının aşağıya çekilmesi anlamına geliyor. Sokaklar hayvanların yaşaması için çok uygun olmasa da barınaklarda da çok fazla sayıda hayvanın bir arada yaşaması hastalık yayılması ve yetersiz miktarda beslenme olarak karşımıza çıkıyor. Ayrıca barınakta yaşayan hayvanlar özgürlüklerinden mahrum ediliyor. Başka bir sorun ise ülkemizde kedi barınağının olmaması.
Bu konuda çözüm sokak hayvanlarının kısırlaştırılması ve barınaklardan ya da sokaklardan hayvan sahiplenmek oluyor. Kısırlaştırma ise özel veteriner kliniklerinde yapılabildiği gibi belediyelerin ücretsiz hizmet verdiği veteriner klinikleri ile gerçekleştirilebiliyor.
